top of page

brugge

Belgium Falg.png
Image (19).jpg
Image (15).jpg
Image (18).jpg

1. Brugge'e nasıl gidilir ?

Sabiha Gökçen Havalimanı'ndan Pegasus Havayolları ile aldığım bilet ile Belçika'nın Charleroi Havalimanı'na varışım sonrasında, Flibco.com adlı otobüsle Brugge'e ulaştım; bu keyifli yolculuk yaklaşık 1.30 saat sürdü. Ancak, alternatif olarak, Brugge'e ulaşmak isteyenler Brüksel Uluslararası Havalimanı'ndan da kolaylıkla bir bağlantı sağlayabilirler. Belçika'nın tarihi atmosferi ve güzellikleriyle tanışmak için farklı havaalanlarından ulaşım seçenekleri, ziyaretçilere geniş bir esneklik sunmaktadır.

Kaldığım Otel ve Otel Deneyimim

Normandy Grand Hotel'de geçirdiğim konaklama deneyimi oldukça memnuniyet vericiydi. Otel, şehir merkezine sadece 10 dakikalık yürüme mesafesinde bulunuyor ve temizlik, hizmet kalitesi ve odaların konforu konusunda üst düzey bir performans sergiliyor. Ayrıca, etkileyici bir havuz ve zengin açık büfe kahvaltısıyla konuklarına ayrıcalıklı bir konaklama sunuyor.
Otopark konusunda dikkat edilmesi gereken bir detay var; otopark ücretli ve rezervasyon yapmanız gerekiyor. Ancak, 22€ gibi bir ücret karşılığında sağlanan otopark hizmeti, konforlu bir konaklama için değerli bir avantaj sunuyor (Bilgi güncel tarih olan Ocak 2024'e ait).
Merkeze yakınlık açısından, otelin sadece birkaç yüz metre uzaklıktaki konumu, şehir merkezindeki ana cazibe noktalarına kolay erişim sağlıyor. Ayrıca, çevredeki otopark seçenekleri ve fiyatları hakkında bilgi sağlamak için otelden uzaklık ve önerilen otoparklar gibi detayları ekleyebilirim.

Normandy Grand Hotel 

Brugge'da  Geleneksel Yemekler

Brugge Beguinage

Waterzooi

Brugge'de midyeler bir başka ünlü! Ben pek midye hayranı olmasam da sizler için detaylı araştırmalar yaptım ve ilginç bir yer keşfettim. İşte karşınızda Poules Moules, şehrin midye konusunda zirvedeki adreslerinden biri!
Bu midyecide midyeler sıradan tavada pişmiyor, işte tam da bu noktada fark yatıyor. Şefler, midyeleri tencereye atmıyor, adeta bir sanat eseri yapıyorlar. İçerisine bir sürü renkli sebze ve özel soslar ekleyerek midyelere eşsiz bir lezzet katıyorlar. 

Poules Moules, Brugge'un midyecilik sahnesinde adeta bir rock yıldızı gibi parlıyor. Eğer midyeleri seviyorsanız, bu deneyimi kesinlikle kaçırmamanızı tavsiye ederim. 

Midye.png

Patates Kızartması
( Frietjes)

Brugge'de patates kızartması arayışındaysanız, Google'da en çok övgü alan yerlere göz atmanızı öneririm. Bu lezzetli atıştırmalığı sunan mekanlar genellikle özel dokunuşlarla dikkat çeker. Patates kızartmaları, Brugge'nin zengin tarihine ve mimarisine lezzetli bir mola sunuyor.

Ben genellikle FritBar'a gittim ve gerçekten önerebileceğim bir yer. Patates kızartmaları çok lezzetli, fiyatları biraz tuzlu olsa da Brugge'un en lezzetli patates kızartmalarından biri olduğunu düşünüyorum. Kesinlikle denemelisiniz!

Yemek 3.png

Waffle

Brugge ve waffle dünyası bir araya gelince, akıllara mutlaka House of Waffle gelmeli; benim denediğim en lezzetli waffle'ların başında geliyor. Şehir merkezinde birçok waffle dükkanı bulunsa da, House of Waffle benzersiz bir deneyim sunuyor. Ayrıca, Fred's de şehir merkezinde keşfedilmeye değer bir diğer lezzet noktası.

Waffle'ların tadının farklı olduğunu söylemek gerek; bu nedenle mutlaka denemenizi öneririm! Brugge'un sokaklarında gezerken, lezzetli bir waffle ile şehrin tatlarını keşfetmek gerçekten keyifli olacaktır.

Waffle.png

Hangi Müzelere mutlaka gidilmeli?

Brugge, sadece tarihi ve mimarisiyle değil, aynı zamanda ilginç ve eğlenceli müzeleriyle de öne çıkıyor. Patates Kızartması Müzesi ve İskence Müzesi gibi farklı konseptlere sahip müzeler, şehri gezerken keyifli birer mola noktası olabilir. Ayrıca, unutulmaması gereken önemli bir detay var: Michelangelo'nun yasaklanan tek eseri, Brugge'deki bir kilisede bulunuyor. Hz. İsa'yı tamamen çıplak bir şekilde tasvir ettiği bu heykel, uzun bir reddedilme sürecinden sonra nihayet Brugge'da kabul edildi. Kiliseyi ziyaret edip eseri görebilirsiniz, ancak üzerinde küçük bir örtü bulunuyor :)
Ancak unutmayın, bu şehri gerçekten keşfetmek için bir tur şart! Ben ücretsiz bir tura katıldım ve inanılmaz bilgiler edindim. Aşağıda turla ilgili bilgileri paylaşıyorum, mutlaka değerlendirin!
Şehri daha iyi anlamak ve gizli kalmış hikayeleri keşfetmek için ücretsiz bir tura katılabilirsiniz. Rehberler genellikle yerel tarih, kültür ve ilginç anekdotlarla sizi aydınlatır.

Historium.png

Historium Müzesi

Patatesk.png

Frietmuseum

Isken.png

Musée de la Torture Bruges

Mücveher Müzesi.png

Mücveher Müzesi

Cikolat.png

Historium Müzesi

Bilmeniz gereken Önemli bilgiler gitmeden mutlaka okuyun!

1. Otopark:
 Öncelikle araçla seyahat etmeyi tercih ediyorsanız, tatil bütçenizi biraz zorlayabilir çünkü otopark fiyatları oldukça yüksek. Ayrıca, otopark rezervasyonları yapmanız gerekmektedir. Otel rezervasyonu yaparken otopark hizmetinin bulunup bulunmadığını kontrol etmek önemli, çünkü günlük otopark ücretleri genellikle 25 € civarında (2024 fiyatları). İşte önerebileceğim otoparklar:
  - Interparking Brugge
  - Parking Old Saint-John
  - Underground parking garage - Zilverpand (kapasite: 392)
Bu otoparklar sizin için uygun olabilir. Ben kendi ot
elimin otoparkını kullandım ve günlük ücreti 25 Euro idi.

2. Açılış Kapanış Sattler :

Eğer akşam çıkıp gece boyunca eğlenmeyi tercih ediyorsanız, burası pek ideal bir yer olmayabilir çünkü hayatın çoğu saat 17:00-18:00 civarında sona erer. Dükkanlar kapanır, Restoranlar kapanır nerde yemek yerim diyebilirsiniz, marketler ise en geç 21:00'e kadar açıktır. Ancak Antwerp ya da Brüksel gibi daha canlı şehirler sizin için daha uygun olabilir. Küçük bakkallar da genellikle erken kapatır.
Sabah erken kalkarak şehri keşfetmek iyi bir fikir olabilir. Akşam ise otelinizde güzel bir SPA ve dinlenme keyfi yapabilirsiniz. Bu şekilde şehirdeki enerji dolu anları sabaha kadar yaşayabilir ve rahatlayabilirsiniz.

Çikolata alırken DIKKAT! : 

Brugge'un ünlü çikolatası sadece Belçika standartlarına uymakla kalmayıp aynı zamanda özel bir marka olan Brugge Kuğu Çikolatası ile de kendini gösteriyor. Bu marka, özenle seçilmiş kaliteli malzemeler kullanarak el yapımı çikolatalar üretiyor. Kuğu figürü, Brugge'un simgelerinden biri olup, çikolata dünyasında kalite ve özgünlüğü temsil ediyor.

Brugge Kuğu Çikolatası, farklı aromalara ve özel iç dolgulara sahip geniş bir çeşit yelpazesi sunuyor. Her bir çikolata, ustalar tarafından özenle hazırlanan özgün tariflerle üretiliyor. Bu çikolataları satın alırken, ürünlerin üzerindeki kuğu amblemini kontrol etmek, orijinal ve kaliteli bir Brugge deneyimi yaşamak açısından önemlidir. Bu marka, sadece lezzetiyle değil aynı zamanda zarif ambalajlarıyla da dikkat çekiyor, Brugge'un çikolata kültürünü özel kılıyor.

Image (30).jpg

Gezilecek Yerler
(Turum hakkınd bilgiler)

Çok güzel bir tur deneyimine katıldım. Yukarıda belirttiğim gibi, bu tur ücretsizdi ve adımları oldukça basitti. Detayları Instagram

hesabımda paylaştım. Freetour.com üzerinden kayıt yaparak dünyanın her yerinden katılabilirsiniz. Şimdi, bu harika şehir turuna devam edelim.

Belfort

İlk durağımız Market Square'deki Belfort. Belfort, savaş zamanında düşmanların uzaktan görülmesi için inşa edilmiş bir kule olarak hizmet verdi. Özellikle Fransa'ya karşı kullanılan bu kule, 1240-1282 yılları arasında inşa edildi ve 83 metre uzunluğundadır. Ayrıca, zamanında çıkan yangınları gözlemlemek amacıyla yapılmıştır. 1999 yılında UNESCO Dünya Mirası olarak tescillenerek tarihi bir öneme sahiptir

Image (39).jpg
Image (35).jpg

Gruuthusemuseum

2. Durağımıza geldik, bu müze, ziyaretçilere Orta Çağ ve Rönesans dönemlerinden kalma birçok değerli eseri keşfetme fırsatı sunar.
15. yüzyılın sonlarına doğru bir zengin tüccar olan Louis de Gruuthuse’a aittir. Gruuthusemuseum aynı zamanda Brugge’nin tarihi dokusunu ve kültürel mirasını da yansıtır. Müzenin içinde gezinirken, şehrin geçmişine dair yeni bir perspektif kazanır ve Brugge’nin zengin ve renkli tarihini daha yakından tanıma şansı bulursunuz.

Eğer Brugge’yi ziyaret ediyorsanız, Gruuthusemuseum’u listenizin en üst sıralarına eklemeyi unutmayın. Göz alıcı eserlerin ve etkileyici atmosferin tadını çıkarmak için kendinizi bu tarihî sarayın kapılarında bulun!

Beguinage Ten  Wijngaerde

3.Durağımız Beguinage Ten Wijngaerde' idi gözlerimi bu manzaraya karşı alamadım resmen.  ruhunuzu dinlendirecek ve huzur bulacağınız yerlerden biri de Begijnhof “Ten Wijngaerde”dır. 13. yüzyıldan kalma tarihî bir Beguinage’dir. Beguinages, Orta Çağ’da dini bir topluluk olan Beguines’in yaşadığı manevi ve toplumsal merkezlerdi. Bu özel yerler, dini bağlılığı olan ancak rahipliği seçmeyen kadınlar için bir sığınak ve topluluk oluşturdu.
Begijnhof “Ten Wijngaerde” aynı zamanda tarihî ve mimari açıdan da büyüleyicidir. Beguinage içinde yer alan St. Elizabeth Manastırı, 17. yüzyılda inşa edilmiş ve etkileyici bir yapıdır. Ayrıca, Beguinage’nin içinde bulunan küçük kilise de ziyaret edilmeye değerdir.

Image (41).jpg

Church of Our Lady Bruges

Image (42).jpg
Image (43).jpg
Image (44).jpg

4. Durağımız Church of Our Lady Bruges oldu ilginç bilgiler var sizlere paylaşmam gereken bu kilisenin hakkında; Church of Our Lady (Onze-Lieve-Vrouwekerk), şehrin en etkileyici dini yapılarından biridir. Bu muhteşem kilise, hem mimari güzelliğiyle hem de içinde barındırdığı değerli sanat eserleriyle ziyaretçileri büyüler.

Church of Our Lady’nin en ünlü özelliği, içinde barındırdığı Michelangelo’nun “Madonna ve Çocuk” heykeliyle tanınır. Bu heykel, Michelangelo’nun Avrupa dışında bulunan tek eseridir ve Brugge’deki kilisede bulunur. Heykel, 16. yüzyılın başlarında İtalya’dan Brugge’e getirilmiştir ve şimdi kilisenin kuzey yanında özel bir şapelde sergilenmektedir.

Church of Our Lady Bruges'un karşısında, Brugge'nin romantik sembolü olan Aşk Köprüsü yükselir. Bu zarif köprü, kanalların üzerine kurulmuş olup, çiftlerin el ele yürüyüş yapabilecekleri ve birlikte unutulmaz anlar yaşayabilecekleri bir ortam sunar. 

 

Aynı zamanda burada dünyanın en küçük gotik penceresi bulunmaktadır. 
 

Rosary Quay

5. Durağımız Rosary Quay idi. Işte burası tam o fotoğraflık yerdi. herkes hemen kamerasını çıkartmaya başladı, tur rehberi zaten o yönde bir bilgi vermişti bizlere şaşırmadı kendisi. Rosary Quay, Brugge'nin etkileyici kanal manzaralarından birini sunan önemli bir noktadır. Bu güzel nokta, Brugge'in tarihi merkezinin kenarında yer alır ve ziyaretçilere sakin bir atmosferde dinlenme ve manzaranın keyfini çıkarma fırsatı sunar.

Rosary Quay boyunca yürürken, tarihi binaların yanı sıra kanalların ve nehirlerin göz alıcı manzaralarını görebilirsiniz. Özellikle güzel havalarda, kanalların yansımasıyla birlikte bu bölge gerçekten büyüleyici bir görüntü sunar. Ayrıca, çevredeki kafelerde oturup bir kahve içerek veya yerel lezzetleri deneyerek bu benzersiz atmosferin tadını çıkarabilirsiniz.

Image (15).jpg
Image (45).jpg

Fish Market 

6. Durağımız Balık Pazarı , şehrin tarihinde önemli bir yere sahiptir ve kökenleri Orta Çağ’a kadar uzanır. 12. yüzyıldan itibaren, Brugge liman kenti olarak gelişirken, Balık Pazarı da şehrin ticaret hayatında önemli bir rol oynamaya başladı.

Balık Pazarı, özellikle 15. ve 16. yüzyıllarda, Brugge’nin altın çağında, şehrin zenginliğinin ve refahının simgelerinden biri haline geldi. Bu dönemde, Balık Pazarı sadece balık satışının yapıldığı bir yer değil, aynı zamanda ticaretin ve sosyal etkileşimin de merkeziydi. Soldaki kapıdaki heykel eski kralın balık pazarın kokusundan ne kadar rahatsız olduğunu gösteriyor ancak soldaki simgede gösterdiği gibi Liman olduğundan dolayı tek para geliri Balık pazarındandı ve Fransa ile savaştıklarından tek çareleri de oydu. O 2 çapraz balıkların olduğu yer bu arada bir Balık pazarı değil çikolata dükkanı artık :)

 

Image (46).jpg

Lake of Love

7. Durağımız Lake of Love, ya da Türkçe adıyla "Aşk Gölü", Brugge'nin romantizm dolu noktalarından biridir. Ancak, gerçek bir tarihi olaya dayanmamaktadır. Lake of Love'un tarihi daha çok efsaneler ve romantik hikayelerle ilişkilendirilir.
Efsaneye göre, Lake of Love'un adı, bir zamanlar burada yaşayan bir kadının aşk hikayesiyle ilişkilendirilir. Hikayeye göre, bir kadın sevdiği adamla burada buluşmayı planlar, ancak adam asla gelmez. Kadın, bu hayal kırıklığına dayanamaz ve kederinden ölür. Sonrasında, onun için Lake of Love adı verilen bu göl yapılır.
Göl, Brugge'nin güzel parklarından biri olan Minnewater Parkı'nın içinde yer alır. Minnewater, Hollandalıca "Aşk Gölü" anlamına gelir. Göl ve çevresi, romantizm ve aşkın sembolü olarak kabul edilir ve Brugge'deki ziyaretçiler arasında popüler bir noktadır.
Göl ve etrafındaki park, şehrin huzurlu ve romantik atmosferini deneyimlemek isteyen çiftler için popüler bir buluşma ve dinlenme noktasıdır. Göl kenarında yürümek veya sandal gezisi yapmak, burayı ziyaret edenler için unutulmaz bir deneyim olabilir. Lake of Love, Brugge'nin romantizm dolu atmosferini deneyimlemek isteyen herkes için mutlaka görülmesi gereken bir noktadır.

Image (47).jpg
F7932030-ABCE-4F85-901A-549C3E772339_1_100_o.jpeg

DAHA FAZLASI IÇIN SOSYAL MEDYA HESAPLARIMI TAKİP ETMEYI UNUTMAYIN !

  • Youtube
  • Instagram
  • TikTok
bottom of page